{ "title": "Kızamık Aşısı", "image": "https://www.kizamik.gen.tr/images/kizamik-asisi.jpg", "date": "22.01.2024 01:28:52", "author": "Sezay", "article": [ { "article": "Kızamık aşısı, kızamık hastalığından korunmak için uygulanan hastalık yapıcı etkisi azaltılmış canlı virüs aşısıdır. Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak aşısı 1971 yılında tek aşı olarak KKK uygulanmaya başlanmış, 2005 senesinden itibaren bunlara su çiçeği aşısı da dahil edilmiştir. İlk dönemlerde tek doz olarak uygulanan aşı, 1989 yılından itibaren 2 doz olarak yapılmaya başlanmıştır. Tek dozla %95 oranında koruyuculuk elde edilirken, iki doz uygulamayla %99,7 oranında koruyuculuk sağlanmıştır. Ülkemizde de 1998 yılından itibaren 2 doz şeklinde yapılmaktadır. Aşı cilt altındaki yağlı dokuya zerk edilmektedir.

Kızamık aşısı ne işe yarar ve ne zaman uygulanmalıdır?

Yapılan aşıyla vücuda verilmiş olan virüs yüzünden bağışıklık sistemi antikor adındaki koruyucu proteinleri üretmektedir. Aşı uygulanan kişi ileriki yaşlarında bu virüsle karşılaşmış olsa da kızamık hastalığına tutulmaz. Aşının ilk dozu çocuklara 12 aylıkla 15 aylık oldukları dönemde, ikinci dozu ise okul öncesi dönemde 4-6 yaşlarında uygulanmaktadır. Bazı durumlarda her iki doz birer ay arayla yapılabilir. Bazı riskli ülkelerde ise çocuklara 6-9 aylık olduklarında uygulanır.

Kızamık aşısı daha erken dönemde yapılırsa sakıncalı mıdır?

Aşının 9 aylıktan itibaren yapılmasının nedeni, bebeğin daha önceden kızamık geçirmiş olan anneden aldığı antikorlarla bağışıklık kazanmasındandır. Bu etkinin en az 9 ay süreyle bebekleri koruduğu bilinmektedir. Aşının çocuklara daha önce yapılması halinde, anneden geçen antikorların aşının etkili bağışıklığına engel olması mümkündür. Bu nedenle aşı 2 doz olarak uygulanmaktadır. Bu aşı sadece çocuklara değil, daha önce kızamık hastalığını geçirmemiş olan her yaştan kişiye uygulanabilir. Yetişkinlere yapılan aşı da aynı özellikleri taşımaktadır.

Kızamık aşısının etkinliği ne kadar sürmektedir?

Uygulanan aşının ilk dozunun koruma oranı yaklaşık %95'tir. Bunun nedeni aşının taşınmasında ve saklanmasında olabilecek olumsuzluklar ya da aşıyla yeteri kadar bağışıklık elde edilememesindendir. Bu yüzden 2. Doz aşı yapılarak, aşının koruyuculuk etkisi arttırılmaktadır. Bu durumda yeteri kadar antikor oluşturamayanlar %0,3 oranında olabilir. Aşı uygulanacak kişi önceden kızamık hastasına temas ederse, bu temasın üzerinden 3 günden daha az süre geçmişse, aşı uygulanabilir. Ancak bu sürenin daha uzun olması halinde, kızamık gamaglobülini yapılmalıdır. Aşı sonrasında döküntü olduğunda, bunun bulaştırıcılık özelliği bulunmamaktadır.

Kızamık aşısının komplikasyonları nelerdir?

Aşının en fazla görülen yan etkisi ateş olmasıdır. Bazı kişilerde ise kızamığa benzer döküntüler ve lenf bezlerinde şişkinlik oluşabilir. Bu etkilerin görülmesi genellikle aşının yapılmasından sonra 7-12 günde ortaya çıkar. Yetişkin kadınlara uygulandığında %25 oranında eklem ağrıları oluşabilir. Ayrıca aşı olanların çok az bölümünde 5-12 gün içinde kalıcı olmayan havale görülebilir. Ailede kalıtsal olarak havale olan kişilerde bu risk daha fazla olur. Aşıdan sonraki 2 ay içinde trombosit azalması meydana gelebilir. Bu genellikle geçicidir. Sorun yaratmasa bile kanamalara neden olabilir. Bu etkilerin dışında nadir olarak sarılık, koma, uzun süreli havale, şuur kaybı ve kalıcı beyin hasarı oluşabilir. Ancak bu etkilerin tamamen aşıyla ilgili olduğu belirlenememiştir.

Kızamık aşısı kimlere uygulanamaz?

Ateşi yüksek olanlar, tüberküloz, zatürre gibi enfeksiyon hastalığı olanlar, bağışıklığı baskılayan hastalıkları olan kişiler, bağışıklık sistemi bozuk olanlar, kanlarında trombosit oranı eksik olanlar, kemoterapi ve radyoterapi alanlar, kortizonlu bazı ilaçları kullananlara aşı uygulanamaz. Ayrıca aşı canlı virüs aşısı olduğundan, hamile olanlar aşı olmamalıdır. Aşı uygulanan kadınlarında, aşıdan sonra en az 4 hafta geçmeden gebe kalmaması gerekir. Emziren kadınların aşı olmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Alerjik yapıda olanlarda aşının uygulanmasının bir sakıncası bulunmamaktadır. Ancak aşı içeriğinde bulunan jelatine ve neomisine duyarlılığı olanlara yine de aşı uygulanmamalıdır. Ayrıca ilk doz sonrasında anaflaksi geçirenlere de 2. Doz aşı yapılmamalıdır. Yumurtaya karşı anaflaksi türünde alerjisi olanlarda aşıdan sonra gırtlak ödemi, nefes darlığı, bayılma, şişme gibi etkiler varsa aşı yapılmamalıdır. Yumurta tükettikten sonra hafif kızarıklık, kaşıntı gibi etkileri olanlara aşı uygulanabilir. Bunun dışında kan nakli olanlar ve immün globulin tedavisi gören kişilere en az 3 ay süreyle aşı yapılmamalıdır. Bunun nedeni bu kişilerin bu süre içinde yeteri kadar antikor üretemeyeceklerindendir. Ayrıca daha önceden kızamık aşısı olmuş birine, farkında olmadan aşının tekrar uygulanmasının bir sakıncası bulunmamaktadır.
" } ] }